İcra Takibi Nedir, Nasıl Başlatılır?

Birinden alacağın var ama ne arıyor, ne soruyor. Lafla döndürüp duruyor, ödeme yapmaya da hiç yanaşmıyor. Bu durumda çoğu insanın aklına şu gelir: “Mahkemeye mi versem?” Ama aslında ilk yapılması gereken şey, doğrudan icra takibi başlatmaktır. Mahkemeye gitmeden önceki bu süreç hem daha hızlı hem de daha etkili sonuç verebilir. Peki icra takibi nedir? Nasıl başlatılır, kim başlatabilir, hangi belgeler gerekir?

İcra Takibi Tam Olarak Nedir?

İcra takibi, borcunu ödemeyen bir kişiye karşı devletin gücünü kullanarak o borcun tahsil edilmesi için başlatılan resmi işlemler bütünüdür. Türk hukuk sisteminde bu süreci icra müdürlükleri yürütür. Borcunu zamanında ödemeyen kişilere karşı, alacaklı doğrudan icra takibi başlatabilir. Yani mahkemeye gitmeden de devletin icra dairesi eliyle borçludan tahsilat yapılması mümkündür. Bu durum özellikle senet, fatura veya sözleşmeye dayanan açık borçlar için kullanılır.

İcra takibi aslında bir nevi “yasal uyarı” gibidir. Borçluya “bak bu borcu ödemezsen mallarına haciz gelir” mesajı verilir. Çoğu zaman da zaten bu uyarı işe yarar, borçlu ödeme yapmaya razı olur. Ama bazı durumlarda işler çetrefilleşebilir ve haciz, maaş kesintisi, banka blokesi gibi uygulamalara kadar gidebilir.

İcra Takibi Nasıl Başlatılır?

İcra takibi başlatmak için ilk adım, bir icra dairesine başvurmaktır. Bu işlem, alacaklının bulunduğu yerden yapılabilir, borçlunun yerleşim yerine yakın bir icra müdürlüğü de tercih edilebilir. Eskiden sadece fiziki olarak yapılırdı ama artık UYAP sistemi üzerinden online olarak da takip başlatmak mümkün.

Eğer elinde bir senet, çek, mahkeme kararı veya resmi belge varsa, bu belgelerle ilamlı takip başlatılır. Bu takip türünde borçlunun itiraz hakkı sınırlıdır. Çünkü elinde zaten “bu borç vardır” diyen resmi bir belge vardır. Bu belgeleri icra dairesine verirsin, takip talebini doldurursun ve süreç başlar.

Ama eğer elinde herhangi bir resmi belge yoksa, yani borç sadece sözlü anlaşmalara ya da yazılı ama resmi olmayan belgelere dayanıyorsa, bu durumda ilamsız takip başlatılır. Burada borçluya 7 gün içinde itiraz hakkı tanınır. Eğer borçlu bu sürede itiraz etmezse, borç kesinleşir ve haciz işlemleri başlayabilir. Ama borçlu süresinde itiraz ederse, takip durur ve konu mahkemeye taşınır. Bu yüzden belgeyle takip başlatmak her zaman daha avantajlıdır.

Takip başlatılırken icra dairesine bir takip talebi sunulur. Bu belgede alacaklının kim olduğu, borçlunun bilgileri, alacak miktarı, borcun dayanağı, faiz oranı gibi detaylar yer alır. Bu takip talebi kabul edildikten sonra, icra dairesi ödeme emri düzenler ve bu emri borçluya tebliğ eder. Bu da demek oluyor ki, borçlunun artık bu durumu ciddiye alması gerekir.

Borçlu Ödeme Yapmazsa Ne Olur?

Eğer borçlu ödeme emrine rağmen 7 gün içinde borcu ödemez veya itiraz etmezse, takip kesinleşir. Bu noktadan sonra alacaklı haciz işlemi başlatma hakkına sahip olur. Haciz, borçlunun evine, işyerine, banka hesabına ya da maaşına uygulanabilir. Tabi bu da yetmezmiş gibi borçlu, icra dosyasına yansıyan harç, masraf ve faizleri de ödemek zorunda kalır. Yani zamanında ödenmeyen borç daha da büyür.

Borçlu haciz sırasında itiraz etmediği sürece, alacaklı hacizle elde edilen eşyaları satışa çıkarabilir. Bu satışlar açık artırma yoluyla yapılır ve elde edilen gelir borcun kapatılmasında kullanılır. Geri kalan para borçluya kalır ama genelde borçlu elinde hiçbir şey kalmadan bu süreci tamamlar.

Eğer borçlu itiraz ettiyse ve borçla ilgili ciddi bir uyuşmazlık varsa, konu mahkemeye taşınır. Bu durumda süreç biraz daha uzar ama sonuçta mahkeme karar verince tekrar icra işlemleri devam edebilir.

İcra Takibi Başlatırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Bu süreci başlatmak aslında o kadar da karmaşık değil ama bazı detayları bilmek gerekir. Öncelikle borcun zamanaşımına uğramamış olması gerekir. Çünkü bazı alacak türlerinde zamanaşımı süresi 1 yıl, bazılarında 5 yıl, bazılarında 10 yıldır. Zamanaşımı dolmuş bir alacak için icra takibi başlatılsa bile borçlu buna itiraz ettiğinde takip düşer.

Ayrıca takip başlatırken alacağın gerçekten ispatlanabilir bir borç olması da önemli. Rastgele bir iddiayla birini icraya vermek, hem etik değildir hem de sonuçsuz kalabilir. Üstelik borçlu buna karşılık kötü niyet tazminatı talep edebilir.

Bir de şu var: Bazen insanlar “avukat olmadan icra takibi başlatamaz mıyım?” diye soruyor. Elbette başlatabilirsin. Bu işlemi bireysel olarak yapmanda yasal bir engel yok. Ancak süreci daha sağlıklı yönetmek ve hata yapmamak adına bir avukattan yardım alman genellikle daha iyi sonuç verir.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir