Bir sabah işe gidiyorsun, her şey normal gibi… Sonra yöneticin seni çağırıyor, kısa bir konuşmanın ardından eline bir kağıt tutuşturuluyor: “Artık seninle çalışmak istemiyoruz.” Ne olduğunu anlamadan işsiz kaldığını fark ediyorsun. Üstelik ortada bir neden bile yok. Bu tarz bir tablo, iş dünyasında sık karşılaşılan ama çoğu zaman çalışanların haklarını tam olarak bilmediği bir konu: haksız işten çıkarılma.
İşverenin seni işten çıkarması her zaman hukuka uygun mudur? Elbette hayır. Hele hele ortada geçerli bir sebep yoksa, işverenin “gönlüm istemedi, işten attım” diyerek bu süreci keyfi yönetmesi mümkün değil. Böyle bir durumda bazı önemli haklarınız olabilir.
Haksız Fesih Ne Demektir?
Öncelikle şunu netleştirelim: her işten çıkarılma “haksız” sayılmaz. İşveren, İş Kanunu’na uygun şekilde geçerli nedenlere dayanarak iş akdini feshedebilir. Ancak bu nedenler belirli çerçevelerle sınırlandırılmıştır. İşçinin performans düşüklüğü, işyerinin kapanması, ekonomik sıkıntılar, davranış bozukluğu gibi durumlar bu kapsama girer. Fakat bu gerekçeler somut delillere dayanmıyorsa ya da sırf işverenin kişisel kararıyla yapılmışsa, burada “haksız fesih” durumu doğar.
Ayrıca işten çıkarma sürecinde bazı prosedürlere uyulması gerekir. Örneğin, yazılı bir fesih bildirimi yapılmalı ve bu bildirimin gerekçesi açıkça belirtilmelidir. Sözlü “yarın gelme” demek, yasal olarak geçerli bir fesih sayılmaz. Eğer bu süreçler usule uygun yürütülmediyse, senin açından durum bir adım daha avantajlı hale gelir.
Haksız İşten Çıkarılan Birinin Sahip Olduğu Haklar
İlk olarak en çok merak edilen şeyle başlayalım: tazminat hakkı. Eğer sen belirsiz süreli bir sözleşmeyle çalışıyorsan ve işten çıkarılışın haksızsa, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanırsın. Kıdem tazminatı, işyerindeki çalışma sürene göre hesaplanır ve her tam yıl için 30 günlük brüt ücret kadar ödeme yapılır. İhbar tazminatı ise işverenin seni önceden uyarmadan, yani ihbar süresine uymadan işten çıkarması durumunda gündeme gelir. Ne kadar süredir çalıştığına bağlı olarak 2 ila 8 haftalık brüt ücretin karşılığında ödeme alırsın.
Bir diğer hak ise işe iade davası açma hakkıdır. Özellikle 30’dan fazla çalışanı olan bir işyerinde çalışıyorsan ve işten çıkarılman geçerli bir nedene dayanmıyorsa, işe dönüş talebiyle dava açabilirsin. Eğer mahkeme işe iade kararı verirse, işveren seni tekrar çalıştırmak zorunda kalır. Çalıştırmazsa, bu kez sana 4 ila 8 aylık brüt ücretin tutarında işe başlatmama tazminatı öder. Üstelik bu davayı kazandığında 4 aya kadar boşta geçen sürenin de maaşını alabilirsin.
Unutulmaması gereken bir diğer konu da işsizlik maaşı. Eğer kendi isteğinle işi bırakmadıysan ve sigorta primlerin düzenli şekilde yatırılmışsa, haksız şekilde işten çıkarıldıysan işsizlik ödeneğine başvurma hakkın doğar. Başvurudan sonra belirli bir süre boyunca devlet tarafından ödeme alırsın. Bu süreçte SGK ile ilişkini kesmeden, maddi olarak biraz olsun nefes alabilirsin.
Son olarak, psikolojik şiddet (mobbing), ayrımcılık ya da cinsiyet temelli bir gerekçeyle işten çıkarıldıysan, bu durumda ayrımcılık tazminatı ya da manevi tazminat talebinde de bulunabilirsin. İşverenin seni sistematik olarak baskı altına alması, dışlaması ya da ayrımcı davranması, sadece işten çıkarılmayı değil, aynı zamanda kişilik haklarının ihlalini de kapsar. Bu durumda dava açarak hem maddi hem manevi haklarını savunabilirsin.
Süreç Nasıl İşliyor? Nelere Dikkat Etmelisin?
Haksız işten çıkarıldığını düşünüyorsan, zaman kaybetmeden harekete geçmen gerekir. İşe iade davası açmak istiyorsan, fesih bildiriminden itibaren 1 ay içinde arabulucuya başvurmak zorundasın. Arabuluculuk görüşmesi sonuç vermezse, mahkemeye gidebilirsin. Tazminat ve alacak davaları içinse 5 yıllık zaman aşımı süresi bulunur, ama işi sıcağı sıcağına takip etmek her zaman daha avantajlıdır.
Bu süreçte yapacağın en büyük hata, duygusal tepkiyle hareket etmek ya da “zaten uğraşamam” deyip olanı kabullenmektir. Çünkü bazen işverenler çalışanın haklarını bilmediğini varsayarak usulsüz yolları denemeye çalışabilir. O yüzden ne olursa olsun işten çıkarıldığın anda, durumu yazılı hale getirmeye ve belgeleri toplamaya çalış. İşten çıkarma yazısı, bordrolar, SGK kayıtları, varsa e-postalar veya mesajlar önemli olabilir.
Bu aşamada bir iş hukuku avukatıyla görüşmek ciddi fark yaratır. Çünkü her olayın kendine özgü bir yapısı vardır ve senin durumun da özel bir yaklaşım gerektirebilir. Avukat aracılığıyla süreç hem daha sağlıklı ilerler hem de senin lehine sonuçlanma ihtimali yükselir.
Bir yanıt yazın